Çalış Gazeteci!
Tarih 15
Eylül 2014...
Günlerden
Pazartesi.
Çok değil
üzerinden 4 yıl geçmiş olmasına karşın kendi hayatımın ilk adımlarını atmaya
başladığım günün tarihi.
Yeni yeni hayata atılma çabasında olan, toy bir lise son sınıf öğrencisiydim o tarihte. Okullar yeni açılmış, meslek lisesinde olduğumuzdan ötürü de staj görme heyecanı içinde olan genç bir lise öğrencisi...
Yeni yeni hayata atılma çabasında olan, toy bir lise son sınıf öğrencisiydim o tarihte. Okullar yeni açılmış, meslek lisesinde olduğumuzdan ötürü de staj görme heyecanı içinde olan genç bir lise öğrencisi...
Aynı zamanda
bu tarih benim gelecekteki duruşumu, mevkiimi, makamımı en önemlisi de
mesleğimi icra edebilmek adına attığım en büyük adım olan tarihlerden bir
tanesi. Yani basın sektörüne ilk adımımı attığım günler...
Öğrenme
hevesim daha çok tabiri caizse meraklı Melahatlık olarak bilinir. Detaycı,
yenilikçi, yaratıcı ve yazmayı seven biri oldum hep. Bunu ben değil, yakınlarım
belirtir söylerler daima. Bende onların yalancısıyım!
Gazete
katlamayı öğrenmek ile başlayan bir yolculuk aslında benimkisi. Ve tabi
farkındayım daha kat edecek çok yol, yutacak çok tozum, tırnaklarımı geçire
geçire alacağım bir dünya yolum var.
Kolay değil
her saniye değişen, gelişen, büyüyen bir dünyaya ayak uydurmak. Gözünü kapatıp
açtığında dersin ki 1 saniye geçti yahu! Biiiir.
Ama maalesef
o bir saniye bile o kadar çok şey fark ettiriyor ki insana. Hani klasik olan
ama hepimizin bildiği laf vardır ya. Bir saniyede bile bir sürü insan
ölüyor/doğuyor diye. İşte tam da böyle bir dünyanın içinde, insanın olduğu her
yerde değer kazanan bir meslek edinme yolundayım kendime.
Yıl olarak
3, ay olarak 36, hafta olarak 156, gün olarak bin 95, saat olarak 26 bin 280
diyerek işin hafif ama uzun gözüken yanını aktarmak istiyorum sizlere.
Gazete
katlamayı öğrendiğim bu yolda, git gide işin içine gazete tasarımı da girdi.
Eee zaten 4 yıldır bu işin okulunu okuyorum, tasarım yapmakta pek tabii
görevim, başım üstüne.
İşler bir
yıl gibi bir süreçte hafif hafif aralarda haberlere de dayansa, stajyerlik
dönemimi basın sektöründe bu şekilde ilerlettim.
Liseden
mezun olunca anlıyor insan yaşamı!
Bulunduğumuz
güne yada bulunduğumuz yere kazık çakıp orada yaşayacak/yaşlanacak değiliz ya,
mezun olduk işin sonunda liseden.
O yıl,
üniversite sınavında bir dikiş tutturamayan ben, çalışmış olduğum gazetede işe
başladım ve bir yerlerden tutunma ihtiyacı içerisinde olarak, iş hayatına
atıldım.
Başlarda
yine tasarımcılık olsa da işin ucu her halükarda
muhabirliğe/yazarlığa/editörlüğe hatta ve hatta kameramanlığa dahi dokunuyordu.
Bende bi de "elimi sürmem" diye bir alışkanlıkta yoktur, iyi ki de
yoktur. Meraklı ruhum sayesinde her çiçekten bal aldım işin özü.
O dönemlerde
yanımda çalışan gazeteci arkadaşlarımın sayesinde az çok bilgi birikimi elde
ederek kendi yağımla kavrulmaya, basın sektörü içinde yoğrulmaya başladım.
Gazeteciliğin
tozunu yutan vazgeçilmez bir yola giriyor derlerdi hep, öyle de oldu benim
için.
En sonunda
da yıllardır çabaladığım Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünü kazanarak,
ufak tefek bilgi birikimime birikim eklemek adına Karabük Üniversitesi'nde
öğrenim görmeye başladım.
Şuan adıma resmen
bir "gazeteci" denilmez ama o yola yıllar önce baş koyduğumun
farkındayım.
Dediğim gibi
daha çok yoğrulmaya, daha çok pişmeye, daha daha daha çok tırnaklarımı bir
yerlere takıp tırmanmaya çok ihtiyacım var. Ve eminim ki ne kadar çok okursam
okuyayım, ne kadar çok bilirsem bileyim yine de gazetecilik mesleğini icra
edebilmek adına yapılan her şey bir nevi eksik kalacak çünkü her saniye her
dakika dünyanın bir ucundayken bizler, diğer ucunda mutlaka bir hadise
yaşanacak.
Her yere
uzanmaya, her alanı takip etmeye, her olaya koşmaya, her söze kulak vermeye,
her gördüğünü ve tabi ki "en doğru ve tarafsız" şekilde aktaran, halk
için, millet için çalışan, toplumun belirli kesimlerinden önce meydana gelen
olaylara bizzat ya da ilk olarak veyahut ikincil ağızdan hiç fark etmeksizin
olaylara tanık olan ve çarpıtmadan aktaran, milletin vicdanına doğru ve
eksiksiz bir şekilde ses olan, gazetecilik mesleğini "hakkıyla" icra
eden ve bu yola baş koyan bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü
kutluyorum!
Basın
milletin müşterek sesidir ve basın hürdür, sansür edilemez!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilRamazan bey değerli teklifiniz için çok teşekkür ederim. Müsait bir zamanımda teklifinizi değerlendireceğim. Kolay gelsin, iyi çalışmalar.
SilCanım isteyip dilediğin meslekte olman bu yolda emek vermen çok güzel gerçekten 😘 inanıyorum çok daha güzel yerlerde olacaksın kalemine en cokta yüreğine sağlık 💜 alanlar farklı olsada nacizane benimde bir blogum var diledigin zaman ziyaret edebilirsin memnun olurum 🙏💜
YanıtlaSilDeğerli vaktinden ödün verip yazdığım satırları okuman beni çok mutlu etti. Bu yüzden ne kadar teşekkür etsem az. 😘 Tabi ki seve seve takip edeceğim, çok teşekkür ederim tekrardan 💕
Sil